Victor Hugo'nun 1827 yılında kaleme aldığı "Cromwell", İngiltere tarihinin önemli bir figürü olan Oliver Cromwell'in hayatını konu alan büyük bir dramatik şiirdir.
Hugo, bu eserinde yalnızca bir liderin yükseliş ve düşüşünü değil, aynı zamanda iktidarın, ahlakın ve insan doğasının karmaşık ilişkilerini sorgular. "Cromwell", özellikle uzun önsözüyle dikkat çeker; bu önsöz, Romantizm akımının Fransa'daki edebi manifestosu olarak kabul edilir.
Eserde, Cromwell'in zafere ulaştıktan sonra karşılaştığı yalnızlık, şüphe ve ihanet duyguları dramatik bir şekilde işlenir. Hugo, tarihsel olayları bireysel trajediyle harmanlayarak güç peşindeki insanın içsel çöküşünü gözler önüne serer.
"Cromwell", tiyatroda klasik kuralların sınırlarını aşan cesur yapısıyla, genç Victor Hugo'nun edebi vizyonunu ve dönemin sanat anlayışına meydan okuyan yaklaşımını ortaya koyar.
Bu eser, Romantizmin özgür ruhunu, tarih ve bireyin trajik kaderiyle birleştiren güçlü bir edebi yapıttır.
İngiltere'nin Lord Protector'ü
Güç, vicdan ve iktidar arasında parçalanmış bir lider. Halkın adamı olarak başlayıp, sonunda neredeyse bir diktatöre dönüşmesiyle trajik bir figüre evrilir.
Tahttan İndirilen Kral
Mutlakiyetçi yönetimiyle İngiltere'yi bölünmeye sürükleyen Charles, Cromwell'in yükselişinin karşı cephesinde yer alır. Onun ölümü, dramatik olayların merkezindedir.
İç Savaşın Sessiz Komutanı
Cromwell'in müttefiki ve Parlamento ordularının generali. İdealist ve adil bir karakterdir; Cromwell'in daha aşırı eğilimlerine karşı zaman zaman sessiz bir denge unsurudur.
Şair ve Filozof
Cromwell döneminin düşünsel sesi. Özgürlük ve din özgürlüğü savunucusudur. Eserde doğrudan yer almasa da dönemin ruhunu temsil eder.
Görünmeyen Ana Güç
Cromwell’in ve çağdaşlarının hayatını şekillendiren büyük tarihsel olay. Savaş, sadece bir sahne değil; karakterlerin kaderlerini belirleyen devasa bir kuvvettir.
Cromwell'in yükselişi, güç sahibi olmanın getirdiği ahlaki ikilemleri ve liderlikte vicdanın yerini sorgular.
İngiltere'nin kraliyete karşı devriminde sadakat ve ihanet iç içe geçer; dostluklar, idealler uğruna parçalanır.
Kralcılar ve Parlamento yanlıları arasındaki çatışma, toplumun geleceği için verilen mücadelede siyasi felsefelerin savaşını yansıtır.
Görünürde erdemli olanların, kişisel çıkarlar uğruna nasıl maskeler taktığı; Hugo'nun keskin eleştirilerinden biridir.
Cromwell'in Tanrı adına yaptığı eylemler, gerçek inanç ile kişisel hırs arasındaki sınırları bulanıklaştırır.
Cromwell gibi karakterlerin, kendi inançları uğruna hem zaferi hem de trajediyi aynı anda yaşamaları, eserin ana duygusal gerilimidir.